
İbn-i Sina (980-1037)
Batı dünyasında Avicenna adıyla bilinen ve tıp, felsefe, matematik, astronomi gibi birçok alanda eserler vermiş olan, Orta Çağ İslam dünyasının en büyük düşünür ve hekimlerinden biridir. "Tıbbın Babası" olarak anılan İbn-i Sina, yalnızca İslam dünyasında değil, Batı'da da geniş bir etki uyandırmış, özellikle tıp ve felsefe alanında uzun yıllar boyunca otorite kabul edilmiştir. En bilinen eserleri "El-Kanun fi't-Tıb" (Tıbbın Kanunu) ve "Kitabü'ş-Şifa" (Şifa Kitabı) adlı çalışmalarıdır; bu eserler, yüzyıllar boyunca Batı tıbbının temel kaynakları arasında yer almıştır. İbn-i Sina'nın bilim ve felsefe alanında en büyük katkılarından biri, Yunan ve İslam bilimini sentezleyerek Batı düşüncesine köprü oluşturmasıdır. Tıp ve felsefe başta olmak üzere birçok disiplinde kaleme aldığı eserleri, İslam dünyasında ve Batı'da yüzyıllar boyunca kaynak olarak kullanılmıştır.
El-Harezmi (780-850)
tam adıyla Ebû Cafer Muhammed bin Mûsâ el-Hârizmî, İslam Altın Çağı'nın en önemli matematikçilerinden, astronomlarından ve coğrafyacılarından biridir. Matematik alanında sistematik bir yaklaşımla geliştirdiği cebir yöntemleri ve algoritma çalışmaları, modern matematiğin temellerini atmış ve Batı dünyasında "algoritma" terimine ilham vermiştir. Harezmi, cebir ve geometriye getirdiği yeniliklerle tanınmasının yanı sıra, İslam dünyasında bilim ve teknoloji alanlarında ilerlemelere önemli katkılar sağlamış bir bilim insanı olarak tarihte derin bir iz bırakmıştır. El-Harezmi, cebir, astronomi ve coğrafya alanlarında yazdığı eserlerle Batı ve İslam dünyasına önemli katkılar sağlamıştır. Onun geliştirdiği matematiksel yöntemler, bilim tarihinde köklü bir değişim yaratmış ve Orta Çağ'da bilimsel çalışmaların temelini oluşturmuştur.


İbn Rüşd (1126-1198)
Batı'da "Averroes" olarak bilinen, İslam dünyasının en önemli filozof, hekim ve hukukçularından biridir. Tam adı Ebu'l-Velid Muhammed bin Ahmed bin Muhammed İbn Rüşd olan bu büyük düşünür, felsefe, tıp, hukuk ve astronomi gibi alanlarda yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır. İbn Rüşd, özellikle Aristo felsefesine olan katkıları ve Aristo'nun eserlerine getirdiği özgün yorumlarla tanınmış ve Batı Rönesans düşüncesine büyük etkilerde bulunmuştur. İbn Rüşd'ün çalışmaları, özellikle felsefe, tıp ve hukuk alanlarında öne çıkmaktadır. Onun çok yönlü bir düşünür olarak geliştirdiği teoriler, hem İslam dünyasında hem de Batı'da geniş yankı uyandırmıştır.
Cabir bin Hayyan (721-815)
İslam dünyasının en önemli kimyager, simyacı ve bilim insanlarından biridir. Tam adı Ebu Musa Cabir bin Hayyan olan bu büyük bilim insanı, modern kimyanın temellerini atan çalışmalar yapmış ve "Kimyanın Babası" olarak anılmaktadır. Deneysel kimya alanında birçok yeniliğe imza atan Cabir bin Hayyan, ayrıca simya ve metalürji konularında da pek çok değerli eser bırakmıştır. Cabir bin Hayyan'ın çalışmaları, kimya, simya ve metalürji alanlarında büyük bir devrim yaratmıştır. Onun geliştirdiği teoriler ve uyguladığı yöntemler, İslam ve Batı bilim dünyasında uzun yıllar boyunca etkili olmuştur.


Ebu Bekir er-Razi (865-925)
İslam dünyasının en önde gelen hekim, kimyager ve filozoflarından biridir. Tam adı Ebu Bekir Muhammed bin Zekeriyya er-Razi olan bu büyük bilim insanı, özellikle tıp, kimya ve felsefe alanındaki katkılarıyla tanınır. Batı'da "Rhazes" olarak bilinen Er-Razi, İslam dünyasında tıbbın gelişmesine öncülük etmiş, farmakoloji ve klinik tıbbın kurucularından biri olarak kabul edilmiştir. Ebu Bekir er-Razi'nin çalışmaları, tıp, kimya ve felsefe gibi alanlarda geniş bir etki yaratmıştır. Onun çok yönlü bir bilim insanı olarak geliştirdiği teoriler, İslam ve Batı bilim dünyasında önemli gelişmelere katkıda bulunmuştur.
Nasirüddin Tusi (1201-1274),
İslam dünyasının en önemli filozof, matematikçi, astronom ve etikçilerinden biridir. Tam adı Ebu Cafer Muhammed bin Muhammed bin Hasan et-Tusi olan Nasirüddin, İslam Altın Çağı'nın en büyük bilim insanlarından biri olarak kabul edilir. Matematik, astronomi, mantık ve ahlak felsefesi alanında yaptığı çalışmalarıyla tanınan Tusi, aynı zamanda Meraga Rasathanesi'nin kurucusu ve o dönemde yapılan astronomi çalışmalarının öncüsüdür. Batı'da "Al-Tusi" olarak bilinen Nasirüddin Tusi, hem Doğu hem de Batı bilim dünyasında önemli izler bırakmıştır. Nasirüddin Tusi'nin çalışmaları, matematik, astronomi, felsefe ve ahlak teorisi gibi çeşitli alanlarda derinlemesine incelenmiştir. Onun çok yönlü bir bilim insanı olarak geliştirdiği teoriler, İslam ve Batı bilim dünyasında önemli etkilere sahiptir.


el-Farabi (872-950)
İslam dünyasının en büyük filozoflarından, matematikçilerinden ve müzisyenlerinden biri olarak kabul edilir. Batı'da "Alpharabius" olarak bilinen Farabi, felsefe ve bilimdeki çalışmalarıyla, özellikle mantık, metafizik, ahlak ve müzik teorisi alanında, hem İslam dünyasında hem de Batı'da etkili olmuştur. Farabi, Aristo ve Platon gibi Antik Yunan filozoflarının eserlerini İslam düşüncesiyle harmanlayarak, özgün bir felsefi sistem geliştirmiş ve İslam filozofları arasında "Muallim-i Sani" (İkinci Öğretmen) unvanını almıştır. Farabi'nin çalışmaları felsefe, mantık, siyaset bilimi, müzik teorisi ve bilim felsefesi gibi alanlarda derinleşmiştir. Farabi, felsefi sistemini geliştirirken Antik Yunan düşüncesini İslam felsefesiyle birleştirmiş, özgün bir yaklaşım geliştirmiştir.
İbnü'n-Nefis (1213-1288)
İslam dünyasının en önemli hekim ve anatomi bilginlerinden biridir. Tam adı Alaeddin Ebu'l-Hasan Ali bin Ebi'l-Hazm el-Kureşi İbnü'n-Nefis olan bu bilim insanı, özellikle tıp ve anatomi alanındaki yenilikçi çalışmalarıyla tanınır. Küçük kan dolaşımını ilk açıklayan kişi olarak kabul edilen İbnü'n-Nefis, bu çalışmalarıyla modern fizyolojinin öncülerinden biri olarak sayılmaktadır. İbnü'n-Nefis'in çalışmaları, tıp, anatomi ve fizyoloji alanlarında büyük bir etki yaratmıştır. Onun geliştirdiği teoriler, özellikle kan dolaşımı üzerine yaptığı keşifler, İslam ve Batı bilim dünyasında önemli gelişmelere katkıda bulunmuştur.


İbn Heysem (965-1040)
İslam dünyasının en önemli bilim insanlarından biri olarak tanınan ve modern optik biliminin temellerini atan ünlü bir matematikçi, fizikçi ve astronomdur. Tam adı Ebu Ali Muhammed ibn el-Hasan ibn el-Heysem olan İbn Heysem, özellikle ışık, görme ve optik üzerine yaptığı araştırmalarla tarihe geçmiş, Batı'da "Alhazen" olarak bilinen bir bilim insanıdır. Onun optik bilimine olan katkıları, hem İslam dünyasında hem de Batı'da geniş yankılar uyandırmış ve bilim tarihinde çığır açmıştır. İbn Heysem'in çalışmaları, matematik, fizik, astronomi ve optik alanında derinlemesine incelenmiştir. Onun bilimsel yöntem ve deneylere dayanan yaklaşımı, sonraki bilim insanlarına yol gösterici olmuş ve modern bilimsel yöntemin temellerini atmıştır.
İbn-i Tufeyl (1105-1185)
İslam dünyasının en önemli filozof, hekim, yazar ve düşünürlerinden biridir. Tam adı Ebu Bekir Muhammed bin Abdulmelik bin Muhammed bin Tufeyl el-Kaysi olan İbn-i Tufeyl, Endülüs'te yaşamış ve felsefe, tıp, astronomi ve edebiyat alanlarında önemli eserler vermiştir. Batı'da "Abubacer" veya "Abubekir" olarak tanınan İbn-i Tufeyl, özellikle "Hay bin Yakzan" adlı felsefi eseriyle tanınır. Bu eserde insan aklı ve bilgiye ulaşma süreci üzerinde durarak, hem İslam hem de Batı düşüncesine derin etkilerde bulunmuştur. İbn-i Tufeyl'in çalışmaları, özellikle felsefe, tıp ve doğa bilimlerinde öne çıkmaktadır. Onun geliştirdiği fikirler, hem İslam dünyasında hem de Batı dünyasında geniş yankı uyandırmış ve önemli etkilere yol açmıştır.
